24 Nisan 2012 Salı

Hey taksi! Beni geçmişime götür!


   Hey taksi!
Beni geçmişime götür.. Ya da arkadan giden geçmişimi takip et mi demeliyim, bilemedim. Bildiğim bir şey varsa şayet büyümek hiç de hoş değil. Sinir bozucu, iç gıcırdatıcı, kalp ağrıtıcı, renk morartıcı... Hayatı lahmacun yedikten sonra ellerimi gözlük camlarıma sürmüş gibi görüyordum, buğulu. Hiç bir şey net değil. Mutluluklar sahte olduğu kadar hüzünler de artık sahte. Adam gibi yanmıyor ki artık yürekler. Ne sevebiliyoruz ne de sevilmeyi biliyoruz.
  Biri kapanmak üzere olan kapılarımın altına takoz koyabilir mi ? :/